Türkiye’nin enerji çözümleri markası Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, Türkiye’nin çatı pazarında önemli bir potansiyeli olduğunu ve çalışmalarını bu yönde sürdüreceklerini belirtiyor. Özer ayrıca güneş enerjisi alanındaki bilgi birikimleri ile Ortadoğu ve Afrika pazarında (MEA) etkili rol üstleneceklerini müjdeliyor.
2017 yılında Güneş Enerjisi Alanında Türkiye’nin en büyük yatırım kredisi anlaşmasını imzalayarak, 8 farklı güneş santrali projesini başlatan Tunçmatik’in yeni hedefinde çatı pazarı var. Ortadoğu ve Afrika pazarı (MEA) ile başlatılan görüşmelerin kısa zamanda neticeleneceğini belirten Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, henüz keşfedilmemiş bir pazarda yol almanın getirdiği fırsatların yanı sıra zorlukları da bulunduğunu sözlerine ekliyor. Özer “Türkiye’de güneş enerjisi alanında çalışmaya başladığımızda üretim, proje tasarımı ve uygulama kısmında destek alabileceğimiz, bu alanda uzmanlaşmış yerel firmalar yoktu. Lisanssız projeler Türkiye’ye önemli bir katkı sağladı, pazar oluşturarak sektörü geliştirdi. Diğer yandan üretim kısmında da milli bir değer oluştu. Santral inşasında kullanılan kablolar, beton direkler, çelik konstrüksiyonlar trafolar artık ithal edilmiyor. Bu sayede daha ekonomik olarak üretilen paneller ile güneş santralleri daha uygun maliyetlere kurulabiliyor. Dolayısıyla son 4 yılda Türkiye’de çok ciddi know-how oluştu. Artık bu bilgi, birikim ve tecrübe dünya piyasasına kayacak. Bizim de çalışmalarımızı Ortadoğu ve Afrika bölgesi başta olmak üzere güneş enerjisine önem veren ülke ve bölgelerde kurulacak projelere yönlendirdiğimizi söyleyebilirim” dedi.
Türkiye, güneş verimliliği konusunda Avrupa’da ikinci önemli ülke
Türkiye, güneş verimliliği konusunda Avrupa’da İspanya’dan sonra en büyük ikinci potansiyelle ikinci sırada yer alıyor. Güneş enerjisini en aktif kullanan Avrupa ülkesi Almanya’nın en verimli güneş enerjisi elde ettiği bölge, Türkiye’nin verimi en düşük Doğu Karadeniz bölgesinden bile daha düşük seviyede bulunuyor. Özer, mevcut potansiyel ile Türkiye’nin 2023 hedefi doğrultusunda, şu anda yüzde 1’in altında olan güneş enerjisinden elektrik üretim payını yüzde 4 seviyesine çıkarılabileceğini belirtiyor.
Diğer yandan, çatı pazarının Türkiye için de önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Özer, bakir olan bu pazarda rol almak üzere planlama yaptıklarını aktardı. Türkiye’deki binaların çatılarının boş olduğunu söyleyen Mehmet Özer, “Türkiye’de çatı pazarı büyümeye çok elverişli, bu alanda büyük potansiyel var. Güneş enerjisi alanındaki deneyimimizi çatı pazarına da taşıyacağız ve bu alanda franchising modeli ile büyüyeceğiz” dedi.
2050 Yılında Binalar Kendi Enerjisini Üretecek
Global pazarın güncel hedefi ise, henüz depolanma imkanı bulunmayan güneş enerjisinden üretilen elektriğin depolanabilmesi. Özer, dünyanın önde gelen firmalarının, güneş enerjisinden üretilen elektriğin depolanması üzerine çalıştığını, Avrupa Birliği’nin ise, depolanabilir yenilenebilir enerjiye yönelik önemli destekler verdiğini belirtiyor. Özer “Yapılan çalışmalar, 2050 yılına kadar, güneş enerjisi üzerine aktif olarak çalışan ülkelerde, binaların kendi elektriklerini kendilerinin üreteceklerini ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu konuda önemli araştırmalar yapılıyor. Dünyanın hızla depolamalı güneş enerjisine AR-GE yatırımı yaptığı bugünlerde biz de AR-GE’mizi bu alanda çalışmaya yönlendirmiş durumdayız.” Dedi.